2. Uluslararası Türkiye Mozaikleri Corpusu toplantısı 7 - 11 Haziran 2005 tarihleri arasında Balıkesir İlinin, Altınoluk İlçesinde yapılmıştır. Toplantıda hazır bulunan tüm katılımcılara teşekkür ederiz. Toplantıya Altınoluk Belediyesi ve Türkiye Bilimler Akademisi destekte bulunmuşlardır. Her iki kuruma da katkılarından dolayı minnettarız. Toplantıya Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü bir temsilci ile katılmıştır. Hem göstermiş oldukları yakın ilgiden nedeniyle Genel Müdürlüğe, hem de Genel Müdürlüğü temsilen aramıza katılan Suzan Yiğit'e bir kez daha teşekkür etmek isteriz. Bu sene düzenlenen toplantının katılımcıları da geçen sene olduğu gibi konunun uzmanı arkeolog bilim adamları, müze uzmanları, mozaik restoratörleri ve Türk ve Amerikan üniversitelerinde halen yüksek lisans veya doktora yapan öğrencilerden oluşmuştur. Bu sene geçen yılda farklı olarak hem katılımcı sayısının artmaya başlaması, hem de ağırlıkla lisansüstü öğrencilerden oluşması bizleri çok mutlu etmiştir.:
Toplantı 8 Haziran 2005 tarihinde saat 09.00da İzmir Arkeoloji Müzesinde başlamıştır. Önce müzede korunan mozaikler orijinallerinden incelenmiş, daha sonra sırası ile hem Agora kazılarında bulunan yeni in situ mozaikler yerinde ziyaret edilmiş, hem de fuar alanında yeni açılan müzede sergide bulunan mozaikler görülmüştür. Aynı günün akşamı toplu bir şekilde Altınoluk'a hareket edilerek, orada toplantının resmi açılış kokteyli yapılmıştır.
9 Haziran 2005 Perşembe gününün tamamı önceden belirlenen gündem çerçevesinde şekillenen toplantıya ayrılmıştır. Gün sonunda varılan başlıca sonuçlar ve alınan kararlar şunlardır:
1- Türkiye mozaikleri çok önemli olmalarına karşın bugüne kadar hak ettikleri oranda tanıtılamamışlardır. Mozaik konusunda bilinmezlerin açıklanabilmesi için bunların mutlaka belirli bir standart içerisinde kaliteli yayınlarla tanıtılması gerekmektedir. Söz konusu yayınlar bugüne kadar özellikle mozaik ikonografisi, kronolojisi ve atölyeleri konusunda öne sürülen savları değiştirebilir.
2- Yapılan uzun görüşmelerden sonra ilk toplantıda karar verildiği şekli ile Türkiyenin Tabula Imperi Byzantinide gösterildiği şekli ile bölgelere ayrılmasına, yayın aşamasında ciltlerin her bölge için bir rakam ile numaralandırılmasına karar verildi. İleriki aşamalarda Corpus bantları kendi bölgesi içinde ara bantlara ayrılacak ve gerekirse bölge içinde kalan her kent için farklı bir cilt çıkacaktır. Bir cilt hazırlanırken vakit kaybetmemek için ilgili bölgenin veya kentin mozaiklerinin tümünü kayıt altına almaya çalışmanın anlamı yoktur. Ulaşılma zorluğu nedeni ile kayıt altına alınamamış mozaikler, çalışma yapmak için hazır olduklarında bir sonraki ciltte ele alınabilirler. Örneğin Galia mozaik corpusu bu yöntemle tamamlanmıştır.
3- Yapılan görüşmeler neticesinde katılımcılar arasında çalışma alanları başlangıç olarak şu şekilde paylaştırılmıştır.
İstanbul
Prof. Dr. W. Jobst, Dr. V. Schiebleiter, Dr. F. Tülek.
Bithynia
Prof. Dr. M. Şahin, Dr. F. Tülek, D. Şahin. Daha önce bölgede yüzey araştırması yapan Sayın Jobst malzeme desteğinde bulunmaya söz vermiştir.
Mysia
Prof. Dr. D. Salzmann, Prof. Dr. M. Şahin, Dr. H. Mert, D. Şahin
Troias
Dr. G. Polat, Y. Polat
Lydia
E.Tok-Bayraklı. Halen bu bölgeyi kapsayacak şekilde Doktora tezi hazırlamaktadır.
Ionia-
Ephesos- Prof. Dr. W. Jobst, Dr. W. Scheibeleiter
Miletos- O. Feld
Smyrna- Prof. Dr. R. Meriç
Erytrai ve Kymede de mozaik olduğu bilinmektedir. Ancak hali hazırda çalışmak için teklifte bulunan olmamıştır.
Karia
Halikarnassos Yarımadası- Prof. Dr. M. Şahin, D. Şahin, D. Parrish
Muğla ve çevresi- Prof. Dr. A. Diler
Aphrodisias- S. Dilan
Lykia
Xanthos- Dr. M. P. Raynaud- Dr. A.-M. Maniére-Léveque,
Letoon- A.-M. Guimier-Sorbets
Bu bölgenin mozaik döşem olarak çok zengin olduğu bilinmektedir. Bunlar arasında en fazla ön plana çıkan kentler Lmyra, Arykanda, Patara, Olympos ve Myradır. Çalışma konusunda henüz talepte bulunan olmasa da, söz konusu kentlerde bulunan mozaiklerin ayrı ayrı ciltler halinde yayınlanması planlanmıştır.
Pamphlia
Perge- I. Işıklıkaya
Kilikia
Dr. Füsün Tülek, A. MAI
K. Suriye
Zeugma- Dr. J.-P. Darmon, M. Önal, E. Aksoy. Bu bölgedeki bilinen en ünlü mozaik merkezi Zeugmadır. Tek ciltin kapsamını çok aşacağından Zeugma mozaiklerinin birden fazla cilt olarak yayınlanmasına prensip olarak karar verilmiştir.
Bu bölge Gaziantep çevresinde bulunan çok sayıda Bizans çağı mozaiğin de gösterdiği gibi oldukça zengindir.
Edesa Krallığı (Urfa-Adıyaman)- B. Salman
Paphlagonia vePontus
Prof. D. Parrish, Prof. Dr. M. Şahin, D. Sahin
Doğu Anadolu
B. Can
Bu dağılımın yanı sıra Trakia, Phrygia, Pisidia, Isauria ve Kappadokia bölgelerinde bulunan mozaikleri çalışmak üzere henüz talep olmamıştır. Mozaik açısından çok zengin olan bu bölgelerde çalışacak bilim adamı vakit geçirilmeden bulunulması yönünde prensip kararına varılmıştır.
4- Bölgelerin bilim adamları arasında paylaştırılmasından sonra yayın ilkeleri konusu gündeme alınmıştır. Bu konu başlığında en önemli madde çalışmalara esas olacak envanter kayıt fişi formatının şekli olmuştur. Üzerinde tartışılan örnek prototip olarak geçen sene yapılan toplantıda bir defa daha gündeme getirilmiş ve şablon ana hatları ile ortaya çıkmıştı. Bunun iyileştirilerek en ideal ve en kullanılabilir formatın geliştirilebilmesi için bu örnek modelden katılımcılara dağıtılmış ve görüşlerini oluşturmaları için 2. toplantıya kadar süre tanınmıştı. Bu sene yapılan görüşmeler neticesinde gözden kaçan eksikler de tamamlanarak en ideal olabilecek şablon üzerinde oy birliği ile karara varılmış ve katılımcılara birer örnek teslim edilmiştir. Buna göre her katılımcı çalışmalarının envanter kaydını tutarken bu formatı mutlaka göz önünde bulunduracaklardır.
5- Corpus ciltleri arasında envanter kayıtlarının yanı sıra terminoloji olarak ortak bir dilin de kullanılması zorunluluğu vardır. Bu konuda C. Balmelle, M. Blanchard-Lemée, J.-P. Darmon, S. Gozlan, M.-P. Raynaud isimli yazarlar tarafından hazırlanan ve 2002 yılında Türkçe dışında beş farklı dilde yayınlanan La décor géométrique de la mosaïque romaine isimli iki ciltten oluşan kitaplar çok önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle Türkçe metinde kavram kargaşasına meydan vermemek üzere bu önemli yayının Türkçeye tercüme edilmesine karar verilmiştir. Tıpkıbasım şeklinde tercüme edilecek eser, aynı zamanda AIEMA-Türkiye'nin ilk yayınlarından birisi olacaktır.
Söz konusu el kitabından sonra önümüzdeki bir yıl içerisinde tamamlanıp editör kuruluna teslim edilmek koşulu ile Ephesos, Xanthos, Zeugma ve Kilikya mozaiklerinin yayına kabul edilmesi oy birliği ile kararlaştırılmıştır.
6- Bu toplantıda aynı zamanda corpusun editörler komitesi de belirlenmiştir. Buna göre, Prof. Dr. M. Şahin, Prof. Dr. W. Jobst, Prof. D. Parrish, editörler olarak seçilmişlerdir.
7- Daha sonra toplantının diğer önemli bir gündem maddesi olan finansal kaynakların neler olabileceği konusu görüşülmeye başlanmıştır. Özellikle Paul Getty Vakfı tamamı olmasa bile arazide in situ olarak korunan mozaiklerden bir bölümünün restorasyonunu üstlenmiş ve bu konuda teknik destek sağlamayı taahhüt etmiş durumdadır. Ancak bu destek Türkiye gibi çok geniş bir coğrafya göz önünde bulundurulursa yok denecek kadar azdır. Bundan dolayı çağrı yapılmış veya açılacak olan Avrupa Birliği Hibeleri veya benzeri maddi kaynak çağrılarına çeşitli projeler ile başvurmak daha akılcı olacaktır. Bu konuda katılımcılar arasında işbirliğini sağlayacak kadar yurtdışı bağlantısı mevcuttur. Söz konusu projeler hakkında gerekli olan bilgi akışını sağlamak üzere bu sene ilk defa konunun uzmanı olan Saadet ve Aytaç Güner toplantıya davet edilmişlerdir. Sonuçta bu konuda ilk adım olmak üzere Doğu Anadolu Bölgesini ilgilendiren ve halen açıkta buluna Türkiye'de Sosyal Riski Azaltma Projesi çağrısına, Birol Can ile birlikte olmak üzere, bir proje ile katılmaya karar verilmiştir.
Yuvarlak masa toplantısının tamamlanmasından sonra Türk katılımcılar ile birlikte AIMEA-Türkiye'nin teşekkülü için ilk oturuma geçilmiştir. Bu ilk toplantıda yönetim kurulunun seçilmesinden çok AIEMA-Türkiye'nin nasıl örgütlenmesi gerektiği tartışılmıştır. Sonuçta üç farklı eğilin ön plana çıkmıştır.
1. Bir dernek çatısı altında sivil toplum kuruluşu olarak,
2. Bir üniversiteye bağlı olmak üzere enstitü veya araştırma merkezi olarak,
3. Türkiye Bilimler Akademisine bağlı, şekli TUBA tarafından belirlenecek bir organizasyon olarak.
Daha rahat yardım toplanabileceği gerekçesi ile dernek kurma fikri başlangıçta ağırlık bassa da, sonuçta yapılacak işin bilimsel bir çalışma olması, ayrıca asıl amacın yardım toplamaktan çok Türkiye mozaiklerini ortak bir format çerçevesinde toplayacak bir veri bankasının oluşturma olması ve bunları kaliteli yayınlarla bilim alemine tanıtmak düşüncesi dernek fikrine karşı duyulan isteği azaltmıştır.
Bu konuda katılan üyelerin ortak kanaati olarak TUBA altında örgütlenmek en akılcı yol gibi gözükmektedir. Ama beklenen destek TUBA'dan sağlanamaz ise en son alternatif olarak bir üniversite çatısı altında enstitü veya araştırma merkezi şeklinde bir oluşuma destek sağlanacaktır.
Kadro tahsis edilmesi zorunluluğu ve özellikle Hükümetlerin tasarruf tedbirleri nedeni ile kadro tahsis etmesinin güç olacağı gerekçesi ile Türkiye mozaiklerini araştırma konusunda bir enstitü kurmak oldukça zor bir hedef gibi gözükmektedir. Bu nedenle diğer bir alternatif olan araştırma merkezi kurma fikri ağırlık kazanmıştır. Her iki olasılıkta da kurulacak birim AIEMA'nın bir şubesi gibi örgütlenecek ve ismi AIEMA-Türkiye olacaktır. Amacı AIEMAnın desteğini de arkasına alarak Türkiye'nin mozaik envanterini hazırlamak, bunu bir veri bankası içerisinde toplamak ve kaliteli yayınlarla sonuçları bütün dünyaya tanıtmaktır.
Bergama kentinden sonra kısa bir süre için Bergama Müzesi ziyaret edilmiştir. Daha sonra programda olmamasına karşın, vakit uygun olması gerekçesi ile hemen yakında bulunan ve çok kısa bir süre sonra sular altında kalacak olan Allianoi antik kentine de uğramaya karar verilmiştir. Bilindiği gibi hemen yakınına yapılan tatlı su amaçlı baraj göleti çok yakın bir gelecekte burasını en az 10 metre olmak üzere su altında bırakacaktır. Kenti bizim açımızdan önemli duruma getiren burada sürdürülen kurtarma kazıları neticesinde çok sayıda taban mozaiği bulunmuş olmasıdır. Kazı başkanı Sayın A. Yaraşa mozaikleri incelerken bize eşlik etmesi ve detaylı şekilde bilgilendirmesinden dolayı bir defa daha teşekkür ederiz. Kurulumuzun ortak temennisi söz konusu mozaiklerin ne şekilde olursa olsun kurtarılmasıdır. Bilindiği gibi türü ne olursa olsun herhangi bir kültür varlığı bulunduğu ortam içerisinde değerlidir ve hepsinden de önemlisi birlikte olduğu zaman bir anlam ifade eder. Bu nedenle gönlümüzden geçen baraj binasının bir an önce durdurulmasıdır. Ancak Türkiye'nin de şartları düşünülürse, kamu çıkarları açısından ekonomik ve stratejik nedenlerden dolayı bu haklı istem mümkün olamayabilir. Bu durumda söz konusu mozaikler zaman geçirilmeden daha güvenli mekânlara taşınmalıdır. Sayın Yaraşın düşüncesinin aksine, bizler mozaiklerin sualtında bırakılmasına tamamen karşı çıkmaktayız.
Toplantının son günü Ephesos kentine ayrılmıştır. Yamaç Evlerde inceleme yapmamıza izin veren kazı başkanı Sayın Prof. Dr. F. Krinzingere, oradaki restorasyon uygulamaları ve mozaikler hakkında detaylı şekilde bizi bilgilendiren Sayın Prof. Dr. W. Jobst ve Dr. W. Scheibeleitere bir defa daha teşekkür ederiz.
Efes Kazı Evinde kazı başkanı tarafından verilen bir resepsiyondan sonra Selçuk Müzesi ziyaret edilmiş ve sonrasında kapanış yemeği ile 2. Uluslararası Türkiye Mozaikleri Corpusu toplantısı resmen sona erdirilmiştir.