TÜRKİYE MOZAİK KORPUSU- 2011


KAHRAMANMARAŞ TOPLANTISI

28-30 Haziran 2011 tarihlerinde Kahramanmaraş’ta V. Uluslararası Türkiye Mozaik Korpusu düzenlenmiş ve sempozyumun sonuç bildirgesinde Germanicia antik kenti mozaiklerinin geleceğe taşınması için yapılması gerekenlere yer verilmiştir.


 

Kahramanmaraş - Merkez Germanicia antik kentinde mozaiklerin açığa çıkartıldığı parsellerde yapılan incelemelerde ve bu konuya ilişkin yapılan bilgilendirme ve sunumlarda; kalite, teknik, stil ve kompozisyon açılarından döneminin en kaliteli mozaikleri olan İstanbul Büyük Saray ve Şanlıurfa Haleplibahçe mozaikleri ile aynı niteliklere sahip olduğu gözlemlenmiştir. Kullanılan malzeme mozaiklerin kalitesine uygun, çok farklı renk skalasına sahip taş, cam, mermer, kireç taşıdır. Tessera boyutlarının 3-5 mm gibi benzer örneklerine göre çok küçük boyutlarda olması, mozaiklerin yüksek kalitesinin bir diğer göstergesidir. Bu sayede figürlerde en küçük detaylar bile gösterilebilmiş ve 3 boyutlu görünüm yakalanmıştır.

Her şeyden önce Germanicia antik kentinin açığa çıkarılmasına yönelik çalışmaların ve kamulaştırmaların resmi makamlar, sivil toplum kuruluşları ve özel sektör tarafından sahiplenildiği büyük bir memnuniyetle gözlemlenmiştir. Bu birlikteliğin antik kentin ortaya çıkarılmasına ilişkin çalışmalara önemli bir ivme kazandıracağı şüphesizdir. Ancak yerinde yapılan inceleme ve gözlemlerde tespit edilen önemli sorunlara ilişkin öneriler acil, orta ve uzun vadede yapılması gerekenlere göre aşağıda sıralanmıştır:

  • Günümüz yerleşimi, antik kent alanı üzerine kurulmuştur. Bunun en önemli göstergesi, bugüne kadar tespiti ve tescili yapılan parsellerde gerek Müze Müdürlüğü tarafından yapılan kazılarda, gerekse kaçak kazılarla ortaya çıkartılan mozaiklerin geniş bir alana yayılmış olmasıdır.
  • Alanda tespit edilen tüm taşınır ve taşınmaz buluntuların korunması için ivedilikle kapsamlı bir inceleme ve belgeleme çalışmasının yapılması gerekmektedir.
  • Mozaik buluntuların yoğunlaştığı mahalde, mevcut bulgular, yüzey araştırması, jeofizik çalışmalar ve sondaj kazıları ile sit alanının gerçek sınırlarının belirlenmesi gereklidir.
  • Bugüne kadar büyük fedakârlıklarla yapılan kazıların yalnızca kurtarma kazısı niteliğinde olduğu, ancak özellikle mozaik alan kazılarının çok daha tecrübeli ve ehil ellerle ve disiplinler arası çalışmalarla (arkeoloji, mimari, arkeometri, jeoloji, botanik, antropoloji vb) yapılmasına imkân sağlayacak bilimsel arkeolojik kazılara dönüştürülmesi gerekmektedir.
  • Bütün kentin kazısını üstlenecek bir bilim heyeti bulunarak, kentte müze başkanlığında sürdürülmeye çalışılan mevcut kazıların Bakanlar Kurulu Kararlı kazı statüsüne ivedilikle dönüştürülmesi gerekmektedir. Bu gerçekleşinceye kadar mevcut çalışmaların mozaik konusunda ulusal ve uluslararası bilim insanlarının katılımını sağlayacak statüye ve tecrübeye sahip olan Uludağ Üniversitesi Mozaik Araştırmaları ve Uygulama Merkezinin danışmanlığında ve Müze Başkanlığında hizmet alımı yolu ile bilimsel kazılara dönüştürülmesi gereklidir. Ayrıca, bilimsel kazıların başlatılmasına kadar Germanicia kenti mozaik kazıları ve alan yönetimi ile ilgili bir bilim ve teknik kurulu oluşturulması da, alınacak kararların ve yapılacak uygulamaların sağlıklı olmasına yardımcı olacaktır. Kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkan mimari ve mozaik gibi taşınmazlar ile seramik, sikke gibi taşınır kültür varlıklarının korunması için ekibe deneyimli bir konservasyon grubu da dâhil edilmelidir
  • Germanicia kentinin ortaya çıkartılmasına yönelik olarak bugüne kadar yapılan tespitler ve tesciller doğrultusunda bilimsel kazıya olanak sağlayacak, ilk etapta en azından bir adanın, yani yan yana parsellerin, acil kamulaştırılması gerekmektedir. Bugüne kadar yapılan kamulaştırmalarda sadece mozaik ihbarı yapılan parsellerin göz önünde bulundurulması, yapılacak bilimsel kazılara en önemli engeldir. 
  • Kamulaştırılan alandaki mevcut binaların, toprak altında olası buluntuların korunması da gözetilerek yıkılması ve kaldırılması gereklidir. 
  • Kazı çalışmalarının daha sağlıklı ve planlı yürütülebilmesi için yeterli, sürekli ve kapsamlı bir kaynak oluşturulması; belirlenen kaynağın, gerçekleştirilecek kazı çalışmaları sırasında ve sonrasındaki kamulaştırmayı, mevcut binaların yıkımı ve temizliğini, kazı ve belgeleme çalışmalarını, kazıda çıkan buluntuların korunması için gerekli alt yapının (örtü ve drenaj ile ziyaretçi ve çalışanlar için yürüme parkuru gibi) oluşturmasını, temel konservasyon (ilk müdahale) ihtiyaçlarını ve alanın buluntularla birlikte risklere karşı güvenliğini karşılayacak biçimde bütçelendirilmesi gereklidir. 
  • Bilimsel çalışmaların sağlıklı yürütülebilmesi için Müze dışında bir kazı evi ve kazı deposunun oluşturulması gerekmektedir. 
  • Konuya daha uzun vadede bakıldığında, antik kentin bulunduğu yerleşim alanında kentsel dönüşümün henüz yapılmadığı gözlemlenmiş, bunun da programa alınarak biran önce planlanması gerekmektedir. Bölgede hâlihazırda gecekondu şeklinde yapıların olması, bu konuda yapılacak çalışmaları da kolaylaştıracaktır. Antik kentin modern yapılaşması tamamlanmış olan bölümlerine de taşması durumunda; Roma, Brescia, Tirer ve İstanbul Sultanahmet örnekleri dikkate alınabilir. 
  • Gerçekleştirilecek kazı çalışmaları sonucunda ortaya çıkartılacak taşınmaz kültür varlıkları, mozaikler dâhil, müzeye taşınmadan yerinde sergilenmeli ve bu sayede Kahramanmaraş’ta bir arkeopark oluşturulmalıdır. Böylece şehrin profilinin değişmesi ve şekillenmesi sağlanarak, Kahramanmaraş’a kültür, turizm ve tanıtım açısından yeni bir kimlik daha kazandırılacaktır.